İsrail-Filistin çatışmaları 25’inci gününde devam ederken, Dünya Bankası’ndan Orta Doğu’daki çatışmaların yayılması durumunda petrolün varilinin 150 doları (4.243 Türk Lirası) aşabileceği uyarısı yapıldı. Bu durum, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından yaklaşık 1,5 yıl sonra enerji ve gıda fiyatlarında büyük bir artışa yol açabilir.
Halihazırda 90 dolar civarında olan petrolün varil fiyatının düşmesi bekleniyordu. Fakat Dünya Bankası’nın yeni hazırladığı projeksiyonlardaki kötü senaryoya göre, Orta Doğu’daki durum 1970’lerdekine benzer bir petrol krizine yol açabilir. Arap petrol üreticisi ülkeler Ekim 1973’te Yom Kippur Savaşı sırasında İsrail’e destek veren ABD ve diğer ülkelere petrol ithalatını kesmiş, bu da fiyatların yükselmesine yol açmıştı.
‘SİYASETÇİLER İHTİYATLI OLMALI’
Dünya Bankası Ekonomisti Indermit Gill, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Orta Doğu’daki son çatışma, 1970’lerden bu yana emtia fiyatlarında en büyük artışa yol açan olay olan Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin hemen ardından yaşandı” ifadelerini kullandı.
Bu savaşın küresel ekonomi üzerindeki yıkıcı etkilerinin hâlâ hissedildiğini belirten Indermit Gill, hem petrol hem gaz arzının sekteye uğradığı bir dönemin on yıllardır yaşanmadığını, siyasetçilerin ihtiyatlı olması gerektiğini söyledi.
‘PETROL FİYATLARI YÜKSEK SEYREDERSE GIDA FİYATLARI DA ARTAR’
Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği ‘Aksa Tufanı’ saldırısının ardından başlayan çatışmalar, bölgedeki boru hatlarının etkilenebileceği endişesi nedeniyle doğalgaz fiyatlarını artırmıştı. Petrol fiyatlarında ise benzer bir yükseliş yaşanmamıştı.
Dünya Bankası’nın Orta Doğu’da çatışmaların yayılmadığı iyimser senaryosunda ise petrolün varil fiyatının 81 dolara düşeceği belirtiliyor. Dünya Bankası Ekonomisti Ayhan Köse de “Petrol fiyatlarının uzun süre yüksek seyretmesi kaçınılmaz olarak gıda fiyatlarını artırır” dedi. Köse, “Ciddi bir fiyat artışı durumunda pek çok gelişmekte olan ülkede gıda enflasyonu artar – ki bu ülkeler halihazırda daha yüksek bir gıda enflasyonuyla mücadele ediyor. 2022 sonunda küresel nüfusun neredeyse yüzde 10’unu oluşturan 700 milyon kişi yetersiz besleniyordu” değerlendirmesinde bulundu. (BBC Türkçe)