Asgari Ücret Türkiye ve Avrupa Ülkeleri Karşılaştırması: Türkiye Nasıl Geri Kaldı?

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2024 yılı asgari ücreti için ilk toplantısını 11 Aralık’ta yaptı. İlk toplantıyı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan açarken, komisyonda bu yıl ilk kez 4 işçi yer aldı. İşveren tarafı ‘istihdamı korumak için’ dengeli ücret derken, işçi kesimi alım gücündeki erimeyi vurgulayarak ‘insan onuruna yakışır’ asgari ücret talep etti. İkinci toplantıda rakam telaffuz edilmesi beklenirken, Avrupa ile Türkiye’deki asgari ücret değişimi nasıl oldu?

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısında rakam konuşulmadı.

Toplantıda, başkanlığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını da TÜRK-İŞ temsil ediyor. Bu yıl görüşmelerde önceden farklı olarak, 5 kişilik TÜRK-İŞ heyetinde 4 işçi yer alıyor. Kasiyer, sağlık çalışanı, enerji işçisi ve karayolları çalışanı bir taşeron işçinin yer aldığı komisyona 2024 yılı asgari ücreti belirlenecek. 

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden 15 kişilik komisyon, 4 kez toplandıktan sonra gelecek yıl uygulanacak asgari ücretini açıklayacak. Komisyonun bir sonraki toplantısı 18 Aralık’ta yine bakanlıkta yapılacak.

Bu yıl asgari ücret pazarlığının geçmiş yıllara oranla daha sert geçmesi beklenirken, tarafların beklentilerinde fark iyice açıldı.

Bakan Işıkhan’ın açıklamalarıyla başlayan zam sıklığı tartışması da masada dururken, zam miktarında da beklentiler çok farklı oluşuyor. 

BBCTürkçe’den Onur Erem’in aktardığına göre, sendikalar iki ebeveynin çalıştığı dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı ve üzerinde bir asgari ücret talep ederken, bu da yaklaşık 23 bin TL’ye denk geliyor.

Peki Türkiye’de asgari ücret diğer Avrupa ülkelerine kıyasla ne durumda?

Türkiye’deki asgari ücret, 2015 yılından bu yana nominal olarak yüksek artış gösterse de üzerinde olduğu Doğu Avrupa ülkelerinin bazılarının gerisine düştü.

Kocaeli Üniversitesi’nde Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz Çelik, Avrupa Birliği’ne (AB) giren ülkelerde asgari ücretin artmaya başladığını söylerken, Türkiye’de asgari ücret yalnızca AB üyesi ülkelerin gerisine düşmedi.

Sırbistan, Karadağ gibi ülkeler de Türkiye’yi geride bıraktı.

AB’nin TÜİK’i Eurostat verilerine göre, 27 Avrupa ülkesi arasında Türkiye, 1 Aralık 2023 itibarıyla Arnavutluk’tan sonra en düşük asgari ücreti veren ülke olarak görülüyor. Yaklaşık 8 yıl önce Türkiye’de asgari ücret euro bazında Arnavutluk’un yaklaşık 4 katıydı. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Karatepe, bu gerilemede Türk Lirası’nın değer kaybının etkili olduğunu söylerken, ihracatın artırılmak istenmesinin ürün fiyatlarını kontrol etmek için işçilik ücretlerini baskıladığını ve bu şekilde avantaj elde etmeye çalıştığını ancak ithalatın ihracattan daha fazla arttığını hatırlatıyor ve şunları söylüyor:

Ücretleri baskılayan politikaların beklenen sonucu vermeyeceğini, sadece yoksulluğa yol açacağını görüyoruz.

Prof. Dr. Aziz Çelik, Türkiye’deki sendikalaşmanın Avrupa ülkelerinden daha düşük olmasının asgari ücretin düşük kalmasına etki ettiğini söylerken, asgari ücretin nominal olarak ne kadar arttığının bir kıymeti olmadığını, alım gücünün ne kadar arttığının önemli olduğunu söylüyor.

Asgari ücrete gelecek zammın enflasyonu da yukarı çekeceğini düşünenler de çok sayıda olurken, Prof. Dr. Yalçın Karatepe böyle düşünmüyor. Asgari ücrete yapılan zammın enflasyonun erittiği satın alma gücündeki kaybı telafi ettiğini beliren Karatepe, ‘Şimdi siz asgari ücreti artırarak insanları doğalgaz faturalarını ödeyebilir hale getirmeniz enflasyonu artırabilir mi?’ diye de soruyor.

Karatepe, Türkiye’deki enflasyonun nedeninin talep değil maliyet kaynaklı olduğunu söylerken, bunun da faiz politikası nedeniyle döviz kurlarında artışa yol açması olduğunu belirtiyor.

Asgari ücretteki yüksek artışın, alım gücünü artırmada tek başına yeterli olmayacağını söyleyen Karatepe, enflasyonun kontrol altına alınması gerektiğini, bu olmadığında yapılacak her artışın birkaç ay içinde eriyeceğini söylüyor. Yoksulluk sınırı olarak açıklanan verilere bakıldığında çalışan nüfusun neredeyse yüzde 90’ının yoksul olduğunu da ekliyor.

Prof. Dr. Aziz Çelik, Avrupa ülkelerinde asgari ücretlilerin oranının çok düşük olduğuna dikkat çekerken, Türkiye’de işgücünün yarısından fazlasının asgari ücretle çalışmasına dikkat çekiyor. Çelik, bunun çok ciddi bir problem olduğunu ve ‘asgari ücret tuzağı’ olarak adlandırdığını da belirtiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir