Fehmi Koru*
Bugünlerde Gazze’ye yönelik saldırılarından sonra çeşitli çevrelerde ‘Nazi’ benzetmesi yapılıyor…
Netanyahu’nun devleti adına Filistinlilere yaptığı, Naziler’in Almanya’da Yahudilere yaptığına benzetiliyor…
Fecaati yaşatanlar benzetmeye kızıyorlardır. Bana göre, bugünkü durum o benzetmeyi önemsiz kılacak fecaatte…
Almanya’da Hitler döneminde Naziler ‘aryan’ ırkından olmayanlara karşı bir temizleme hareketi başlattı. Hitler, farklı ırklardan olanların Alman ırkını bozduğu görüşündeydi. Hitler’in ‘Kavgam’ (Almancası: Mein Kampf) adlı iktidara gelmeden çok önce yazılmış kitabında bu düşüncesinin ham hali bulunur.
[Kitabın ilk cildi 1925, ikincisi 1926’da yayımlandı; Hitler 1938’de iktidara geldi.]
Yahudiler bu sebeple ateş hattındaydılar…
Toplama kampları zararlı unsurları tecrit etmek için kurulmuştu. Sayıları milyonlara varan Yahudi’nin oralarda hayatını kaybettiği biliniyor.
Sonradan biliniyor oldu ama bu olup bitenler yaşandığı sırada pek bilinmiyordu.
Almanya’da Hitler Avrupa’yı hakimiyet altına alma kampanyasını topyekün savaş ile sürdürürken, Avrupa’nın önemli devletleri dikkatlerini kendilerini o kampanyadan korumaya vermişlerdi.
Özellikle de Fransa Almanya’nın hakimiyeti altına düştükten sonra…
Kitleler halinde ölümler her şey olup bitene ve galip ülkeler toplama kamplarına girip oralarda yaşanmış olanları gözleriyle görebilene kadar, kampların ve insanlara uygulanan kötü muamelenin, kitle kıyımı yapıldığının tam farkında değillerdi.
Amerika sonunda savaşa girmeye ikna edilmişti ve onun müttefikler safında savaşa katılması Hitler’in ve Naziler’in sonunu getirdi; ancak Amerikalıların savaşa girme kararında, sanıldığı gibi Yahudilere yapılan kötü muameleyi ve kitle kıyımını durdurmanın herhangi bir rolü yoktu.
En iyisi, konuyu, Amerikan basınının o günlerdeki durumuyla ilgili gerçeği bilimsel açıdan değerlendiren Alex Grobman’ın “Ne Biliyorlardı?” başlıklı makalesinin yazarı tarafından yapılmış özetine bir göz atalım:
“Amerikan Yahudi cemaatinin Avrupa’daki Yahudilerin yok edilmesine tepkileriyle ilgili pek çok şey yazılmış olduğu halde, Amerikan, Yiddiş ve Anglo-Yahudi basınının bu felaket hakkında onlara ne bilgi sunduğuyla ilgili sistematik bir çaba yoktur. Önemli Amerikalı-Yahudi liderler şahsa özel örgütsel raporlardan ve bazen Dışişleri Bakanlığı’nın mahrem raporlarından haberdar olsalar bile, sıradan Amerikan Yahudisinin haber kaynağı basındı. O dönemin pek çok Yahudisi Holokost sırasında Avrupa’da neler olduğunu ya çok az bildiğini ya da hiç bilmediğini söyler. Çünkü ABD’de basın bu olaylara ya yer vermedi veya veremiyordu.”
Demek ki neymiş? Amerikan basını sonradan ‘holokost’ adını alacak kitle kıyımını okurlarına ulaştırmamış veya ulaştıramıyormuş…
New York Times ve Washington Post bu yüzden bugün bile suçlanır.
Bugün ise her şey herkesin gözü önünde oluyor.
En son Netanyahu’nun Gazze’de bir hastaneyi patlatarak içindeki hastaları ve hastalarla ilgilenenleri öldürtmesi, anında görüntülü olarak evlerde izleniyor. Camilerin üzerine düşen bombalar cami cemaatini öldürüyor ve bu da herkesin bilgisi dahilinde.
İnsanlar Nazilerin Avrupa’da Yahudilere ve aryan ırkından olmayan diğer insanlara neler yaptığını gazeteler yansıtmadığı için ancak çok sonraları öğrenebildiler. ‘Kitle kıyımı’ teşhisi sonradan öğrenilenler üzerine konulabildi.
Şimdi ise insanlar olup bitenden anında haberdar hale geliyorlar.
Benim ‘insanlar’ dediklerim içerisinde ülkelerin öndegelenleri de var.
Joe Biden de var, Emmanuel Macron da, Olaf Scholz da…
Kimse, özellikle de adlarını andıklarım, “Farkında değildik” diyebilecek durumda değiller…
‘Holokost’ olurken, Almanya dışındaki ülkelerin liderleri, muhtemelen kendilerine sunulan mahrem raporlardan Yahudi kıyımını öğrenmişlerdi ve suskun kalmayı tercih ettiler…
Günümüzde ise, liderler, mahrem raporlara bile ihtiyaç olmaksızın, Gazze’de Filistinli kıyımı yapıldığını görüyor ve biliyorlar, buna rağmen Netanyahu’yu ve yapılanları destekliyorlar…
Feci bir durum bu.
Ülkelerinin insanları gördükleri fecaattan irkilerek ayağa kalkan vicdanlarını dinleyip sokağa fırlıyor ve kıyımın durdurulmasını istiyorlar, liderler ise fecaati sürdürmesi için İsrail’e yardıma koşuyorlar…
Uçak gemileri, silahlar göndererek…
Vicdanlar askıda.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır.